Gorbaçov Öldü Anneciğim!

Ve öldü Gorbaçov... Sovyetler Birliği'nin çöküşünün beklenenden daha kansız olmasını temin eden lider olarak bilinir Mihail Gorbaçov.

Çocukluk işte!

Kafasında dünya haritası resmi olan adamdı bizim için Mihail Gorbaçov.

Siyah-Beyaz televizyon ekranından, komünist kanalın akşam altıda başlayıp gece onda biten neşriyâtında temâşâ ederdik onu.

Moskova’daki diğer siyasetçilere kıyasla, soyadını teleffuz etmek daha kolay gelirdi bize. “Gor” kabir demek Farsçada. Baçov kısmı ise, “ba çub”, yani eli sopalı ifadesini çağrıştırıyordu. Kolay aklımızda kalması bundan olsa gerek. Mihail’i zaten Mikail aleyhisselamdan biliyorduk.

En çok kravatlılar arasında imza atarken hatırlarım onu. Evimizin yakınındaki suni bacak fabrikasının yanında, komşu çocuklarıyla oynadığımız günlerdi. Sovyet mayın ve bombalarıyla ayaklarından olmuş üç milyon bedbahta plastikten bacak üretilen fabrika… Çocukluk ne yağan bombalara aldırır, ne akan kanlardan haberdar olmak ister. Bir duvar dibinde üç beş akran buldu mu, dalar masumca oyunlardan kurduğu hayal dünyasına.

Sovyet tankları önünde, milyonlarca insan gibi yürüyerek Pakistan üzerinden İran’a göç etmiş, oradaki hakâretlere dayanamayıp boynu bükük evimize dönmek zorunda kalmıştık halbuki. Gözyaşının sel olduğu, umutların boğulduğu, sefaletin yürek burktuğu bir köşeye sıkışmış vaziyetteydi hayatımız. Kime ne zararımız olmuştu ki!

Bakü’den Buhara’ya, Kazan’dan Semerkand’a… Milyonları biçe biçe gelmişti Sovyet tankları. Nüfus bilimi mütehassısı tarihçi Justin McCarthy Müslüman nüfusun dörtte birinin yok olduğunu yazar Ölüm ve Sürgün kitabında.

Ve Allah o koca Kızıl Orduyu sırtında hırkası, ayağında terliği olmayan bir avuç Afganistanlıya mağlup ettirdi! Tıpkı mağrur ve kibirli Amerikalıları kuyruklarını kıstırtarak üç-beş Taliban’a kovalattığı gibi…

Tarihin en ibretlik iki mağlubiyetidir!

Milyonların çocukluğunu çalan kadrolardandı Gorbaçov.

Sovyet askerlerini Afganistan’dan çekme kararının Politbüro tarafından tasvip edildiği haberi büyük sevinç meydana getirmişti. Gorbaçov’un ölüm haberini öğrendiğimde, rahmetli annemin heyecanla gelip babama “Sovyet askerleri çekilecekmiş!” dediği o gün geldi gözlerimin önünde… Son Sovyet askerinin memleketi terk edişini, Demir Perde’nin yıkılışını, Gorbaçov’un saltanatından oluşunu göremeden göçtü bu fani dünyadan.

Bizde de vardı maneviyâtına sırt çevirenler! Yerli politbüro mensuplarımızın paçaları tutuşmuştu. İktidar için memleketi kan gölüne çevirmekten zerrece tereddüt etmediler!

Kızıl Ordu’yu Afganistan’dan geri çağırdı, Sovyetler Birliği’nin çöküşünün beklenenden daha kansız olmasını temin etti Gorbaçov.

Bin Gorbaçov da gelse, yüz milyonlarca insanın kanıyla yazılmış Sovyet tarihini temizleyemezdi.

Şu satırları okuyanlardan yegâne istirhamım var: Bu hikâyeyi uzak diyarlarda yaşanmış bir misal telakki etmeyin!

Bosna’da sistematik tecavüz kampı inşa edip on altı bin Müslüman kadının ırzına geçtiler. Irak’taki hapishanede, kadın mahkumlar kağıtlara “Müslüman kardeşlerimiz! Burayı bombalayın. Kafirlerce tecavüze uğramaktansa, ölmeyi tercih ediyoruz,” şeklinde notlar yazıp duvarların üstünden sokaklara atıyorlardı. Suriye ne hâle geldi! Hocalı Katliamı bizden uzak mı!

Bunlar gibi nice hâdise burnumuzun dibinde ve dün sayılabilecek yakınlıkta meydana geldi.

Dün Sovyet ve Gorbaçov, yarın bir başkası. Şeytana kıyamet gününe kadar mühlet verildiğini bir an aklımızdan çıkarmayalım: Harici ve dahili politbürolar eksik olmayacaktır.

Kim olursanız olun! Yaşınız veya mesleğiniz ne olursa olsun… Mes’ulsünüz.!

Nemelazımcılık, yok olmaktan beter eder.

İşleyecek mi bir gün Türkiye’deki film ve diziler Sovyet mezâlimini!

Kim yazacak zülum altında göçüp giden milyonlarca ananın dramını!

Gaflet içinde alıp verdiğim her nefes için azâbına uğramaktan yine sana sığınırım Allah’ım!

Affet beni!


Diğer İçerikler:

Ağlamayı Özledim (Şiir)

Annem… (Kadına… ve anneye bir yazı…)

Mükemmeliyet (Herkes mükemmel olmak ister…)

Seni Özlediğim Kadar (Şiir)

Önyargı ve Mike Tyson (Şampiyon olmak…)

Masal Yıldızı (Şiir)

Serâzât.com’da sadece Necip YILDIRIM’ın şiir ve makaleleri yer almaktadır. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz ve neşredilemez.