Bî-tâb halde, cefâya teslimken gelen,
Bozuk yollarda kalbimi yakan elem,
Yorgun hâlim, yükler epeyce ağırken,
Merhaba sana, ayân sana, hep sana.
Feryadım yükseldi, semalar incindi,
Gök aralandı, nûr-i pâk zuhûr etti,
Gözüm açıldı, yüreğim serinledi,
Selâm sana, huşû sana, cânım sana.
Akıl âciz, idrâki zor durumdadır,
Çırpınan yürek hayli âh u zârdadır,
Bîçâre kul her zaman intizârdadır,
Hayır sana, cefâ bana, huzur sana.
Ay sönük kalır, çehrenin ışığından,
Güneş kıskanır, ısıttığı topraktan,
Dağlar yalpalar, mânâlı duruşundan,
Nefes sana, hava sana, toprak sana.
Artık yol çetin, çekebilen gelmeli,
Aşkın zehri anca senle demlenmeli,
Gayrı Mecnun hakikat ile görmeli,
Soru sana, cevap sana, seni sana.
Dîvâneler dergâhında yer kuruldu,
Sevda pîrleri benim ile kavruldu,
Destur verildi, gam hançeri vuruldu,
Derdi bana, elem bana, safa sana.
Dünya fânî, ebediyyet lâyık sana,
Dünya cânî, merhameti gerek sana,
Dünya nâfî, lâyık olabilse sana,
Sabır bana, sevda sana, aşkı sana.
——-
Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.
