Tam bir tüketim devri yaşıyoruz. Her şeyin çok hızlı yaşandığı ve tüketildiği, bir mevzu üzerinde düşünecek kadar bile vakit bırakılmayan bir devir.
Tabi tefekkür olmayınca, mânâya da ulaşılamıyor.
Mesela hikmet ehli bir zatın, bir mütefekkirin, bir din adamının, hizmet ehli bir devlet adamının, bir şairin, bir edebiyatçınin vs. hayatları, sözleri, icraatları hakkında bir video veya belgesel izliyoruz. İzlerken diyoruz ki “vay be” ne çileler yaşamış, ne hizmetler yapmışlar, ne hayatlar varmış, ne eserler koymuşlar ortaya diyoruz ve geçiyoruz bir sonraki alakasız videoya.
İyi de o kıymetli sahsiyetler biz sadece “vay bee” diyelim diye yasamadilar ki hayatlarını veya bunun için eserler koymadılar ki ortaya. Örnek alalım, bu örnekleri gelecek nesillere aktaralim diye, geçmişle olan bağımız kopmasin diye yaşadılar. İyilerden olalım diye.
O yüzden biraz sakin kalalım bu hızlı tüketim çağında, iyileri, iyilikleri es geçmeyelim. Örnek alalım, örnek olalım, gelecek nesillere aktarılması gereken meziyetler konusunda yol kesici, bağ koparıcı olmayalım derim ben.
Herşeyin hızla tüketildiği bir zamanda; hiçbir fikri, düşünceyi, hissi tam mânâsiyla idrak edebilmemiz ve sindirebilmemiz mümkün değil. Hızlı şekilde yemek yemenin bile sindirim açısından zararları biliniyorken, herseyi çok hızlı tüketmenin vereceği zararları göz ardı edemeyiz.
Biraz sakin kalabilen, tefekkür edebilen, iyiliğe, doğruya hizmet eden herkese selam olsun.
Vesselam…
——-
Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.
