Dost

Davası Davamızdır…

Hani duyarız bazen; hayattayken insanlara huzur veren, vefat ettiklerinde hüzne boğan şahsiyetler vardır. Kendilerinden bahsedildiğinde havayı bir ferahlığın kapladığı, daha sonra artık dünyada onu görme ve dinleme imkanının olmadığı akla gelince, ferahlığın yerini yavaşça hüzne bıraktığı şahsiyetler. İşte tam da bu sıfatları haiz bir şahsiyet tanıdım çok şükür ki. Hatta kendisinin de yukarıda bahsedilen hususiyetlerle alakalı güzel iki sözü var:

“ Müslüman, hasreti çekilen insan demektir. Bir kimsenin hasreti çekilmiyorsa, son nefeste imânı tehlikededir.”

“ Bir Müslüman, başka bir Müslümanın yanına, herhangi bir iş için, rahat gidemiyorsa, çekinerek gidiyorsa, o kendisinden çekinilen Müslümanın son nefesinden korkulur.”

Şu sözlerdeki zarafete, hassasiyete ve ölçüye bakar mısınız?

Evet bu ve bunun gibi her biri birbirinden güzel, gönüllere şifa sözlerin sahibi, bugün vefat yıldönümlerini idrak ettiğimiz, hayırla yâd ettiğimiz, 22 Şubat 2013 tarihinde ebediyete uğurladığımız Enver Abi.

Biyografisinden bahsetmeyeceğim Enver Abi’nin…

Dünyada nasibimiz bu kadarmış ki; kendisini iki kez görme ve dinleme imkanım oldu. Daha ilk görüşte samimiyetle tebessüm edişinin insanı bir mıknatıs gibi nasıl kendisini can kulağı ile dinlemeye çektiğini bizzat hissettim. Ve yine kendisini defalarca dinleme imkanı bulan arkadaşlarından Enver Abi’yi dinlerken aslında herkesin onu aynı şekilde anlattığını farkettim. Özeti şuydu; Enver Abi herkese aynı şeyleri anlatmış ama herkes onun yanında kendini özel hissetmişti. Çünkü yanındakilerin yüzlerine bakarak, mutluluklarına şahit olarak ve herkesi kendisini özel hissettirerek uğurlamış yanından. Evet herkese aynı şeyleri anlatmış dedim çünkü nakletmenin, nakleden olmanın, yol kesen değil yol levhası olmanın ne demek olduğunu çok iyi öğrenmişti kıymetli hocasından.

Vefat yıldönümleri olması hasebiyle ve üzerimizde hakkı olanları hayırla yâd etme düsturuyla dilim döndüğünce tanıdığım, bildiğim, yakın dava arkadaşlarından dinlediğim ve en önemlisi yürekten O’nun için hissettiğim birkaç cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Enver Abi; hakiki Ehl-i Sünnet bir Müslüman, merhametli, kimsenin kalbini kırmayan ve bunu arkadaşlarına defaatle tembih eden, çalışma arkadaşlarını dünya-ahiret kardeşi kabul eden, anne baba hakkına riayet eden ve yine arkadaşlarına bunun önemini sürekli anlatan, insanlarla birlikteyken hep o sıcak tebessümü ile adeta herkesi kucaklayan, hayırsever, vatansever, ecdadına canı gönülden bağlı, çoğu el uzattığı insandan vefatından sonra haberimizin olduğu, ahlak ve iyilik abidesi bir dava ve gönül adamı idi.  Emin olun bu paragraf sayfalar dolusu uzayabilirdi.

Belki dikkatinizi çekmiştir. O’nun için bir dava adamı ifadesini kullandım. Yukarıda kendisinden ve hususiyetlerinden bahsettiğim kıymetli şahsiyetin davasının bu dünya ile sınırlı olamayacağını anlamak çok da zor olmasa gerek. Çok şükür ki O’nu tanıdık, sevdik. O’nun sevdiklerini de sevdik. Davası davamızdır.

Bu ayrılık yurdunda, belki şimdi zahiren ayrıyız ama muradımız ayrılık olmayan yerde (Cennette) bir arada olmaktır inşallah.

Vesselam….

——-

Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.

Abdülkadir TÜRKÖLMEZ

Tarihçi. Edebiyat. Şiir. Seslendirme. Tefekkür. Sağlık Memuru.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu