![](/wp-content/uploads/2025/02/hayal-ve-gercek-780x470.webp)
Bir Varmış…Bir yokmuş… Varlığın sırrı da işte buradaymış….
Bir Hayâl varmış. Hayâl’in bir de kardeşi; Gerçek. Masal bu ya, bu iki kardeş Hayâl ve Gerçek bir gün bir çöle düşmüşler. Yürümüşler, yürümüşler, az gitmiş uz gitmişler. Kum tepelerinden başka bir şey görmemişler. Susuzluk ve açlıktan neredeyse öleceklermiş ki Gerçek sızlanarak:
“Ah be Hayâl, sana dememiş miydim? O tepenin ardında değil gazel.”
İkisi de güzel gözlü gazeli aramak için düşmüşmüş yola. Hani şu çölde yol gösterdiği söylenen efsanevi ceylan.
Hayal kardeşine gülerek bakmış ve ileride bir kum tepesini işaret ederek:
“Bak Gerçek görüyor musun şuradaki cennet gibi vahayı.” Hayâl’in gözleri parlıyormuş.
Cılız bir dal. Bir kaç parça kaya ve kumdan başka hiç bir şey görememiş Gerçek. Hayâl’in gözlerine bir daha bakmış.
“Vaha maha yok benim hayalperest kardeşim. Hani nerede?”
“Gözlerimin içine bak” diyip Gerçek’i kendine doğru çekmiş.
“Ama bu bir hayâlden başka bir şey değil. Gözlerin karın doyurmaz. Susuzluğumuza çâre olmaz.”
Hayâl: “Gözlerimdeki hayâl değil. Gerçeğin ta kendisi.”
Tek kaşını kaldıran Gerçek bir adım daha yaklaşıp Hayâl’in gözüne bakmış. Orada serin bir vaha, palmiyeler, durgun sudan içen narin bir gazel. Hepsi o kahve yuvarlağın içinde. Suyun sesini, gazelin nefesini hissetmiş bir an. Hayâl, Gerçeği kollarından tutup yakınına çekmiş. İki kardeş göz göze burun buruna. Gerçek:
“Bu bir serâb Hayâl. Gerçeği değiştirmez. Burada öleceğiz.”
Gene de dayanamayıp merakından sürmeli gözlü gazeli seyre dalmış. Bir an kafasını kaldırıp dile gelmiş gazel:
“Hayâl’in bir sebebi, gerçeğin bir sebebi var. Uzun yoldan gelen yolcu, bir adım daha atma öleceksin.”
Gerçek ne diyeceğini bilemez. Kaskatı kesilir. Hayâl kardeşine ne olduğunu anlayamaz. Kollarından sarsar. Sonunda kendine gelen Gerçek:
“Sen haklıymışsın Hayâl. Ben gerçeği henüz görmedim. Gerçek bir adım ötemizde.”
Bir anda olmayan olur ya bir gök gürlemiş. Otuz senede bir yağan yağmur Hayâl ile Gerçeğin üzerine bardaktan boşalırcasına yağmış. Ne Hayâl ne de Gerçek olduğu yerden kıpırdamış. Gerçek Hayâlin içinde hakikatın kendisini görmüş. Gökten inen sudan içmişler. Tekrar kardeşinin gözlerine baktığında Gazel:
“Hayâl’e söyle şimdi beni serbest bıraksın. Uçsuz bucaksız çölde yardımımı bekleyen başkaları da var.”
![](/wp-content/uploads/2025/02/2gazelles_500px.webp)
——-
Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.