Deneme

“Kara” kış…

Ormanların sakin, sokakların daha boş olduğu zamandır kış. Hava şartlarının en hırçın ve acımasız olduğu; fakir ve masumun en mahzun olduğu mevsim. 

Tabiat tablosunun boyası akmış, geriye aynı tonların kaldığı bir tuval…

Yaza nazaran, tabiatı dolduran boşluğun üzgün gibi durması neden? Belki kara bulutlardan, belki de yüzleri bıçak gibi kesen rüzgârdan… Belki geçmek bilmeyen hasretten… Güneşe, kuşlara, rengarenk çiçeklere… Yemyeşil uzun çimenlere çatı, kuşlara durak olamayan ağaçların eksikliğinden…

Birçok yönden yaza kıyasla eksiği olsa da kış gerçekten kötü mü? Yoksa ona takılan acımasız bir lakap mı “kara”? 

Hangi mevsimde var en samimi dostumuzmuş gibi içten sarıldığımız kapkalın ağır battaniye? Mis gibi kokusuyla mest eden salep, soba üstünde çatlak kabuğunun arasından kıkırdayan kestaneler, ailece bir araya toplandığımız sıcacık odalar, dolu dolu yaşadığımız uzun geceler, yaza oranla günlük hayattaki düzen, gözümüzü kapattığımızda bizi bambaşka diyarlara götüren yağmurun sesi, gece sokak lambasının ışığına bizi dakikalarca kitleyen lapa lapa kar yağışı…

Düşünülmeden takılan bir lakap, bembeyaz karlar getiren mevsimi karalayabilir mi? Hayatta her şeyin kötü tarafı var. Mühim olan, hangi tarafta yaşamak istediğiniz. 

——-

Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.

A. Sevde YILDIRIM

Hat Sanatı. Okur. Klasik Türkçe. Seyahat. Arkadaş. Endless Bliss. Îşân.

6 Yorum

  1. Kıymetli Sevde Hanım ‘kıkırdayan kestaneler’ ve kışın aydınlık yüzü beni çok etkiledi çok güzeldi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu