Deneme

“Taşa imanla dokun!” ne demek?

Bir delikanlı,Alsın Seni İstanbul şiirinde geçen ‘Taşa imanla dokun’ ibaresinde ne demek isteniyor,” diye sordu. İki gece gündüz düşündüm sadrımdaki mânâyı nasıl aktarayım diye ve nihayet aşağıdaki satırlar döküldü mürekkebe. Şiirde kastedilen taş, kelimelere yükletilemeyecek kadar ağır olsa da, sual cevapsız bırakılmamalıydı:

Kim demiş gecenin o korkutucu ve kaotik meydanında cesaretle parlayan yıldızların birer taş olmadıklarını?

Dağlar olmasa dünyada hayat var olabilir miydi? Dünya, volkanlarda pişmiş taşların cebelleştiği bir sahne: O metanetli koca taşlara maharetle dokunacak sanatkârlar olmasa inşa edilebilir miydi medeniyet?

Kim rehberlik edip yol gösterecek günah, cehalet ve gümrahlık kayaları içinde mahsur kalan ruhlara?

Etrafına örülen cehalet duvarlarını parçalamadan aydınlığı görebilen olmuş mu?

İşte karşındadır ham kayalar! Hayat durur önünde.

Sînesinden çıktığın toplumdur taş. İçine doğduğun medeniyettir.

Taş ham potansiyeldir. Medeniyettir…

Ortaya çıkarılacak şaheserlerdir.

Sensin o taş!

Ve sana gelince ey taş! Toz taneciklerinin ateşte kaynaya kaynaya tek avuca sıkılmış o yumruk sen değil misin? Her zerresinde birer kâinat gizleyen zerreciklerden pıhtılaşmadın mı?

Aşılacak surlardır. Kalın taşlardan surlar…

Bak etrafına! Şu şekilsiz insanlık taşından bir şaheser çıkarabilecek misin?

Yontmak acı çekmektir. Sabır ve alın teriyle bir şahsiyet ortaya çıkarmaktır insani süfliliklere bürünmüş o dağdan.

Kırılmayan, canından parçalar kopmayan hangi taş şekil alabildi yiğidim? Elbet geçeceksin çekiçlerin, tokmakların imtihanından.

Uzat başını iman ve muhabbet çekicinin altına: Balyozun metanet, mucartan sabırdır. Taştan bir istikbal yontuyorsun! Kendine ve sana umut bağlayanlara…

Bize kalan miras mermere kazınmıştır.

Roma’nın mermerden yonttuğu onca mermer lâl kesilmişken, taşa tekbir getirenler kimlerdi?

Doğru yerde siper alırsa, bir taş koca bir nehrin akışını değiştirecek güce sahiptir.

Gayen o taşı zirveye yuvarlamaktır. Aldırma! Düşerse elbet yetişir arkadan o taşı yuvarlayacak bir dilâver.

İmanını, muhabbetini bekleyen taşlaşmış kalpler vardır. Hatta taştan daha da katı kalpler…

Sen yerinden kımıldamazsan kim dokunduracak o taşlara İlâhî muhabbeti? Nasıl ortaya çıkacak içindeki gizli cevher?

Yontulmamış taş içindeki şaheseri görebiliyor musun? Cansız mermerler içinde mahpus kalan şaheseri serbest bırakabilecek misin?

Sen yontmazsan ecnebi rüzgarlar şekil verir ve peri bacasına çevirirler. Bir kısmını toz edip savururlar… Tereddüt edecek olursan başkaları vuracaktır madırgayı murç ve kaleme.

Görüyorum! İçinde sarsılmaz kayalar misali yükselen iradeyi… Yükseltebilecek misin yolunu gözleyen umutların kalbine o sağlam dağları.

İnanmış gönüllerin çıktığı yolculuk saflaşmanın yüce dağına tırmanmak değil miydi?

Üzerine dalgalar gönderen okyanusların karşısında dimdik duracak zihniyettir benim taşım. Zulme boyun eğmeyen yavuz ve delikanlı bir granittir. Kaybetmeyecektir metanetini ve katiyen teslim olmayacaktır tahriklere.

Gözle görünmez benim taşım!

Taş mı aradı yazılmak için o beyitler, menkıbeler, cenkler ve destanlar?

Ve bu satırları yazdıran o beyit:

Yepyeni bir top döktür; kitap olsun güllesi;
Cehalet düşmanındır; kökten kopsun kellesi!

Dua olsun silahın! kalemden olsun okun!
Siper et seccadeyi; taşa imanla dokun.

Serden geçen askerin; korkuyla olmaz işi.
Kılıçtan daha keskin güzel ahlaklı kişi.

Devâmı: Alsın Seni İstanbul Şiiri

Şiiri dinlemek için: YouTube

——-

Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.

Necip YILDIRIM

Polyglot. Yazar. Şair. Müteşebbis. Uluslararası İlişkiler. Psikoloji. Kuantum. Edebiyat. Yolcu. Ressam. Hattat. Baba. Îşân.

Bir Yorum

  1. Her yer taş ama En sonunda olayın taş olmadığı ve hiç alakası bile olmamasi taş ile

    Maşallah

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu