Tarih gösteriyor ki, coğrafya ile halkların kaderi arasında yakın bir münasebet vardır.
Napolyon ve Hitler’in Rusya’yı işgal edemeyişlerinde geri çekilebilecekleri uçsuz bucaksız bozkırların rolü inkâr edilebilir mi?
İngiltere’nin işgalden mahfuz kalmış olmasının sebeplerinden biri okyanustaki bir ada oluşu değil midir? Veya iki okyanus arasına alarak coğrafyanın ABD’ye cömert davrandığı inkâr edilebilir mi?
Doğu’da Çin, güneyde Hindistan (ve İran), Batı’da Avrupa ve kuzeyde Rusya ile çevrilmiş coğrafyamız. Ne arkasına saklanacağımız bir okyanus ne de sırtımızı yaslayabileceğimiz bir kuzey kutbu yok. Dört tarafı rakiplerle çevrili bir meydanın tam ortasındayız.
Dört bir taraftan tedhiş edilecektir bu coğrafya. Ortak kimlik teşekkülü, bütünleşme, kenetlenme, işbirliği… teşebbüsleri etraftakilerce çekiştirilecektir.
Aleksander Dugin Avrasyacı teklifini temellendirirken, Moskova’yı merkeze koymuştur.
Mackinder’in coğrafya tahlilinde de bir kalpgâh vardır dünya hâkimiyetine götüren.
İsviçre işgal edilemezliğini dağlarına borçlu değil mi?
Bir meydan muharebesinde etrafı düşmanlarla çevrilip çembere alınan savaşçılar sırt sırta vermek durumundadırlar. Yekdiğerine dayanmak zorundadırlar. Astana bunu aklından çıkarmamalıdır. Ankara, Kazan, Buhara, Aşkabat, bu şuurla hareket etmelidir. Kaşgar ve Tebriz bize ibret olmalıdır.
Türkistan merd-i meydandır!
İsterseniz buna “Meydan Teorisi” deyiniz.
Hinterlantımız cihan olmak zorundadır.
Stratejik derinlik kazandıracak steplerimiz yok Rusya gibi. İki okyanus arasında değiliz.
Ve kırılma…
Elektrik direkleri devrilip yer yüzünden elektrik yok olmazsa, internet hayatımızdan kaybolmazsa, yapay zeka başta olmak üzere teknoloji bu hızla ilerlemeye devam ederse… Coğrafyanın bir ehemmiyeti kalmayacaktır. Biz bu makaleyi “Velev ki coğrafî cihetten bakılacak olursa…” diye yazdık.
Teknoloji coğrafyayı kader olmaktan çıkarırsa, işte o zaman hariçte hiçbir coğrafî müdafaa veya taarruz hattı kalmayacaktır. Harp meydanı bütün dünya olmuş olacaktır. Bugün Allah bilir hangi kuytu mahzenlerde bilgisayarları başında pinekleyen yazılımcıların geliştirdiği yazılımlar evlatlarımızın zihinlerini işgal etmiyorlar mı?
Alın size bir başka Meydan Teorisi! İster hariçteki coğrafî sahada olsun isterse hatt-ı müdafaa veya hatt-ı taarruzu olmayan ve mücadele sahası sath-ı cihan olan sanal ortamda olsun… Türkistanlılar meydan muharebesinde etrafı düşmanlarla çevrilip çembere alınan savaşçılar misâli sırt sırta vermek durumundadırlar. Bu da gönüllerin, ideallerin, ülkülerin, zihinlerin, akılların, şuurların, hedeflerin sırt sırta verilmesi ile olacaktır.
Bu makale aşağıdaki muhtevâ ile bir bütün olarak okunmalıdır:
Türkistan nedir, ne değildir?
Türkistan: Vatan neresidir?
Türkistan Birliği’ni nasıl inşa edersiniz?
Türkistan: İttihâd ve Terakkî
Türkistan: Algı neden önemli?
Türkistan ve Bütünleşme Teorileri
Türkistan Birliği
Türkistan Destanı (Şiir)
Kırım Türküsü (Şiir)
Türkistan hakkında detaylı malumat için: Türkistan Birliği websayfasını ziyaret edebilirsiniz: TurkistanBirligi.com
——-
Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.